23 Eylül 2011 Cuma

kötü birisi değilim ben

sevginin gücüne inanmak istiyorum.
her seferinde ona yaklaştığımda
bir aksilik çıkıveriyor.
beni istemiyor.
doğru kişi kim, o kim ?
anne-babalarımız çocukken herşey ne kadar berraktı
saf ve temizdi duygular.
oyun yoktu.
tüketici toplum izi yoktu.
saftı aşklar,
yalındı
yalansız.
peki şimdi?
bu doyumsuzluk..
kim için,
ne için?
cömertce iyilik ile yetiştirildim ben.
taa ki ben büyüdüm
ve uyandığımda herşey kirlenmişti.
kızlı erkekli oynadığımız o saklanbaç yoktu artık
tişörtleri değiştirip safça çanak çömlek patlatmakta bitti
şimdi kimliklerimiz değişti.
her yeni ilişkiye başlarken sapkınlık başladı.
pavlovun köpeği gibi oldum
şartlı refleks ile hareket ediyor,
koşullanma ile sanki bir denek oluyorum.
oysa ki ödüllendirilme ile yetiştirilmiştim.

*Pavlov'un köpeği: Pavlov'un köpekler üzerinde yaptığı klasik koşullanma deneyleri ünlüdür. Köpeğe ilk olarak birkaç kez zil çalınır. Fakat köpek tepki vermez. Sonradan et verilir. Köpeğin salyaları akar. Sonra et ile birlikte zil çalınır. Daha sonra et verilmediği halde zil çalındığında köpeğin ağzının suyunun aktığı görülür. Şartlı ya da şartlandırılmış refleks denen olay da budur. Pavlov, bu davranışın, psikolojik etkinlikle özdeş olan yüksek düzeyde sinir etkinliğinin belirtilerinden biri olduğunu öne sürer ve psikoloji alanında geçerli tek yaklaşımın deneysel yöntem olduğunu vurgular.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder